Malatya bitti, Malatya tükendi. Bir gece de olan oldu. Hava sıcaklığı eksi 15’ler ölçülürken zirai don vurdu ve kayısı yok oldu. Çiftçi perişan, üretici çaresiz. Haykırıyor, bağırıyor sesini duyurmaya çalışıyor. İktidardan muhalefete tüm siyasiler Malatya için harekete geçti. Birisi ‘Gerekirse el öperiz, ayak öperiz. Yeter ki Malatya’ya sahip çıkın, birlik olalım’ diyor. Bir diğeri mecliste açıklama yaparak ‘Bu yıl kayısı yok, Malatya’da kayısı yandı’ diyor. Peki, Malatya’da olan ne? Yine rant.. Yine kavga, yine sürtüşme…
Oda başkanları üreticiler ile bir araya gelip, dertlerini dinlediler sonrası mı, sayfa sayfa demeçler. Pozlar verip, basına beyanda bulunmak. Koca Tarım Bakanı üşenmedi, çıktı Malatya’ya geldi. E konuşan kim, gerçekleri anlatan kim! Havaalanında karşılayan vekiller peşine takılıp üç be kayısı bahçesi gezdiler. Basını toplayıp açıklamalar yaptılar. Sonrası, ne olacak yine sessizlik. Sosyal medya hesaplarında boy boy resim paylaşım, “Bakan ile don meselesini istişare ettik, Malatya’nın gündemlerini masaya yatırdık. Devletimiz üreticinin yanında” kelimelerinde oluşan klasik cümleler ile geçiştirme.
Tamam, güzel de, ne konuşuldu, ne anlatıldı? Bakan’a hazırlanan hangi dosyalar verildi. Hangi veri tabanları paylaşıldı. Malatya’da kayısıcı başta olmak üzere üreticinin durumu ne? Yapılan paylaşımlarda, “Sorunlar, istekler konuşuldu, çiftçiye yardım yapılacak” açıklamalarından öte bir şey yok. Üreticinin istekleri neler, zararları neler, kredi borçları, gübre ve ilaç borçları ne olacak? Bu konular ile ilgili açıklama kim tarafından yapılacak. Yani birkaç resim çekinip Bakan ile bir araya gelinip sonra da “Her şey çözülecek demek” neyi halleder, hangi üreticinin sorduğu sorulara cevap olur anlaşılır gibi değil. Toplantıda boy gösteren Sayın Milletvekilleri Malatya için harekete geçmeli ve Malatyalı'nın beklediği sorulara cevap vermeli.
Malatya’da bir tartışma var, siz farkında mısınız? Bir Oda Başkanı “50 bin ton kuru kayısı depolarda, bunun sayesinde ihracatta sorun yaşanılmayacak” diyor. Başka bir Oda başkanı bu söylemleri yalanlayarak, “Yok öyle bir şey. Malatya’da 50 bin ton kayısı yok. Olsun olsun 10 yâda 15 bin ton var” açıklaması yapıyor. Bakan’da duyumlardan yola çıkarak “Malatya büyük bir felaket yaşadı. Ama 50 bin ton kayısı depolarda, ihracat etkilenmeyecek” açıklaması yapıyor. Bunun hangisi doğru? Şimdi biz hangi söyleme inanalım. Sizin bu konuda girişimleriniz, araştırmalarınız var mı? Gerçekten Malatya’da 50 bin ton kuru kayısı var mı? Yoksa söylenildiği gibi Özbekistan’dan ithal edilecek kayısılar Malatya kayısına karıştırıp kandırmaca yöntemi ile pazara mı sunulacak? Bunun nelere sebep olabileceğini bir tek MHP Milletvekili mi düşündü. Dünya çapında nam salmış kayısımızı bir yıl rant için, bir yılı kurtarmak için heba etmek doğru mu?
Bugün yapılan toplantıda konuştuklarınız bizlerin bir şekilde kulağına geldi. Kimlerin neler konuştuğunu, neler önerdiğini, hangi serbest piyasanın tartışıldığını ve Sayın Mehmet Fendoğlu’nun neler söylediğini duymadık sanmayın. Sami Başkan'ın ne önerdiğini, nasıl ve neden kabul edilmediğini duymadık sanmayın. Malatya Kayısının değerini birtek Sayın Fendoğlu'mu koruyacak, Onun sesi çıkarken siz neden susmayı tercih edttiniz? Gerçekten ya bu 50 bin ton kayısı nerede? Malatya’da hangi depolarda yer alıyor lütfen açıklansın.
Malatya perişanken yeni oyunlara gerek yok mu artık desek. Yeni bir yol haritası çizmek için ilimize kadar gelen Sayın Bakan Malatya’dan hangi yalanları duyarak döndü bilmiyoruz ama lütfen artık Malatya için ayağa kalkın. Tüm gerçekleri vatandaşlara söyleyin be, Sayın Vekiller…