Malatya'nın Hekimhan’da kanları donduran cinayetin perde arkası aralanıyor. Eşi tarafından karnındaki bebek ile katledilen Beste Kızılay’ın acı dramı yürekleri burkmaya devam ediyor. Acılı babanın anlattıkları duyanları şok etti. “Haberi alır almaz hastaneye koştuğumda ilk onu teselli ettim. Bu dünyada da diğer dünyada da hakkımı helal etmiyorum. Ben yaşadığım sürece bu davanın takipçisi olacağım” diyen baba yürekleri dağladı.
Malatya’nın Hekimhan ilçesinde geçtiğimiz günlerde başından bir genç kadın başından vurularak katledilmişti. İlk etapta cinayet için "Balkondan düştü" savunması yapan katil zanlısı daha sonra "Tabancamı temizlerken ateş aldı, istemeden oldu” ifadelerini kullanmıştı. Bahçelievler Mahallesi'nde eve alkollü gelen Alican Kızılay ile 8 aylık hamile eşi Beste Kızılay arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Kızılay, evdeki tabancayla eşi Beste Kızılay'ı başından vurdu. Çevredekilerin ihbarı üzerine adrese sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaptıkları ilk müdahalenin ardından Beste Kızılay'ı Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen başından kurşunlanan genç kadın ve karnındaki bebek kurtulamayarak yaşama veda ettiler. Adli Tıp Kurumu morgundaki işlemleri tamamlanan Kızılay, Güzelyurt Mahallesi'ne defnedildi.
HEM EŞİNİ HEM ÇOCUĞUNU KATLETTİ
Olay incelemeleri sonrasında hastanenin önünde gözaltına alınan Alican Kızılay ise tutuklanarak cezaevine konuldu. Kızılay ilk ifadesinde, daha önce balkondan düştüğünü söylediği eşinin, silahını temizlediği sırada bir anda ateş aldığını ve merminin eşine isabet ettiğini söyledi. Beste Kızılay'ın babası Ahmet Fuat Özhan, ilk etapta olaydan haberi olmadığı için hastane önünde damadı Alican Kızılay'ı teselli ettiğini söyledi. Acılı baba Ali Fuat Özhan, Alican Kızılay'ın en ağır cezayı alması için sonuna kadar mücadele edeceğini söyleyerek olayı şu ifadeler ile anlattı:
BEBEKTE KURTARILAMADI
.“Bu acıyı sadece ve sadece çekenler bilir. Ben bu acıyı nasıl unutabilirim. 2024’ün temmuzunda düğün yaktık, daha bir yıl olmadı. Ben kızımı 9 Nisan da doktora götürdüğümde doktor bana dedi ki ‘ Dedesi torunun geliyor, 10 güne geliyor, çantasını hazırla’ Oradan geldik, ertesi gün bu olay oldu. Bana bir telefon geldi, ‘Beste balkondan düştü, hastaneye kaldırdık. Çabuk gel’ diye. Apar topar hastaneye gittim. O cani kapının önünde yatıyordu, kendim teselli ettim Onu. Olaydan haberim yok, kendisine destek oldum. İçeriye girdiğimde kızımı görmek istediğimi söyledim. Doktor bana ‘göremezsin, kızın buraya geldiğinde beyninin bir kısmı dışardaydı. Şuan kalbi atıyor, ama nabzı çok düşük. Bebeği kurtarmaya çalışıyoruz. Bebek için doğumhaneye gönderdik’ dedi. Bir doktor daha geldi, ‘maalesef bebeği kaybettik’ dedi. Sonra da kızımın vefat haberi geldi. Ben bu caniyi hem bu hem diğer dünyada affetmiyorum. Ben ölene kadar, nefes aldığım sürece de bu davayı sürdüreceğim. En ağır cezayı alması için mücadele edeceğim. Ben yandım, bittim. Başkası yanmasın”
