
Perakendecilikte, yepyeni bir dünyadayız. Çevrimiçi alışverişte bile müşteriye güvenceler verilmektedir. Gıda ürünlerinde ise daha ileri seviyelere gelindi. Yıllarca bozulmayan balın paketine bile son kullanım tarihi konuyor. En tehlikeli tavuk-balık ürünlerinde bile zehirlenmelere rastlanmıyor uzunca zamandır. Yeri geliyor koruyucu katkılar konuyor ama bunu da deklere etmek zorundalar. Bu konu uzar gider.
Perakendecilikte, Malatya’mız dünü yaşıyor. Hatta onu bile değil. Esnafımızın uyanıklığı ve iş bilirliği, sonunda başımıza bela oldu. Ve böyle olacağı gün gibi belliydi. Deprem sürecinde sınıfta kalmıştı, bu da tasdiknamesi oldu. Olay şöyle gelişiyor: Müşterinin biri hediyelik kayısı alıyor bir esnaftan. Götürüyor, açarken videoya kaydedip, veriyor sosyal medyaya. Bu nedir diye soruyor. Kim seyretse, sahtekârlık olduğu kanaatine varıyor. Sosyal medya uçsuz bucaksız bir evren. Belki Singapur’da da seyredilecek.
Malatyalı satıcı esnaf ise kendini savunmaya çalışıyor. Çalışırken daha çok batıyor. Öyle ki, hem firması batıyor, hem MAŞTİ otogar ve tüm Malatya esnafına bulaşıyor bu akıl tutulması. Bir gazeteye savunma iletmiş: paylaştığı fotoğrafta hediye paketinin katlı olduğu yazılı. Ne demekse? Oysa müşteri, ürünlerin kat kat olduğunu düşünür, haklıdır da bal gibi. Hadi diyelim ki alıcıya: ‘’bunun üzerinde tek tabaka ürün var. Ne görüyorsanız odur. Altı da boştur haa… katlı dediğimiz sizi yanıltmasın, sadece tahtadan streçten mütevellit bir boşluktur haa, biz de bunu hoş görünsün diye bunca zahmete katlanıyoruz, kullandığımız malzemelerin ve işçiliğin parasını bile almıyoruz, ona göre...’’ diyorsunuz. Demezsiniz de, öyle olsa bile, ürün hediyelik olduğu için bir başka ele gidecek. Yani, ürünü konuştuğunuz değil, bilmeyen biri açıp tüketecek. O da hem verene, hem satana, hem de Malatya’ya giydirecek. Olan da bu zaten. Videoya çeken kişi belki de son kişi. Bu tek kişi, şimdilik 3 milyon oldu, yarın olacak onbeş milyon. Umarım, satıcı esnafın fukara savunmasını, bu meşhur videonun altına iliştirmezler.
Öte yandan, bu sürecin tüm Malatya esnafına zarar vereceği de şüphesiz. Zarardan, öncelikle esnafın kendisi sorumlu. Ondan sonra ise onu denetlemeyenler. Sektörel kurum ve kuruluşlar. Kamu idaresi. Belediye Zabıta idaresi. Bunlara bir de halen esnafa hak verenleri eklersek, işimiz iyice zorlaşıyor. Gelin yol yakınken, hediyelik kayısı satışı konusuna bir düzen getirelim. Bu işin normlarını belirleyelim. Kalitesini ve fiyatını denetleyelim. Tez elden alnımızı aklayalım. Ve bunu da sosyal medya aracılığıyla Singapur’a kadar duyuralım. Yoksa işimiz zor! Haydi bakalım!
Mesut Yüksel ŞAHİN