
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, hakkında iddia edilen, “Meşaleciler ile işbirliği yapıyor. Belediye’yi meşaleci doldurdu” sözlerine açıklık getirdi. Kendisine uzun zamandır bir tezgâh kurulduğunu açıklayan Er, “Ben Meşaleci de değilim çakmakçıda değilim. Malatyalıyım buraya hizmet için geldim. Hiçbir yere de gitmiyorum” dedi.
Katıldığı bir televizyon programında göreve geldiği günden itibaren yaptıklarını ve gelecekle ilgili projelerini anlatan Belediye Başkanı Sami Er, bir soru üzerine “Ben Meşaleyi burada öğrendim. Onlar ile bir ilgim yok. Belediye’de meşaleci de çalışır, çakmakçı da Alevi de. Çalışanlar arasında her kesimden insan var. Meşaleci ne demek bilmiyorum” dedi. Vuslat TV’deki programda kendisinden önceki yönetimin gereksiz yere çok sayıda personel aldığını vurgulayan Başkan, “Şimdi bu insanları sahaya süreceğim, çalıştıracağım. Kimse ben bu konuda aramaya kalkmasın. Oturarak para almasınlar. Ben temizlik personeli almak istiyorum ama bütçe yok diye alamıyorum. Bu elamanları sahada değerlendireceğim. Konuşmak istemiyorum ama olmuyor. Bizden önceki yönetim çok ciddi borçlanma yapmış. Her ay bu borcun 200 milyon faizini ödüyoruz. Ben buraya hizmet için geldim. Her şeyin altından da kalkacağız” ifadelerini kullandı.

Kendisine yöneltilen sorulara da cevap veren Belediye Başkanı Sami Er, “Hiçbir zaman istifa etmeyi düşünmedim. Bu hakkımda çıkartılan yalanlardan bir tanesi. Ben hizmet için geldim. Bir grup var, bana sürekli tezgâh kuruyor. Ama bu oyunlara gelmeyeceğiz. Her bakan geldiğinde bazı vatandaşlar çıkıp ( Başkana ulaşamıyoruz, bize randevu vermiyor) diyerek bizi şikâyet ediyorlar. Ben de özel kaleme fırça atıyorum. Sonra araştırdık ki, bu vatandaşlar da o grup tarafından kullanılan kişiler. Benim kapım herkese açık. Ben hep sahadayım, isteyen ulaşabilir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim için iki tane ölçü var. Birincisi gırtlağından haram geçmeyecek, ikincisi de ehliyetli olacaksın. Şoksa mezhebi ne olursa olsun, kimden olursa olsun belediye de çalışabilir. Ben meşaleci ne bilmem. İstanbul’da yaşadım, geldim sizden burada öğrendim. Malatya Belediyesinin içinde bulunduğu durumdan bahsediyoruz, borç batağından bahsediyoruz.

Buna insanlar göz yummuşlar, göz yummakta yapmak gibi bir şey. Tabi ki bu kişileri görevden alacam. Bu konuda da eleştirildim. Esenlik hep zarar ediyordu. Şimdi en azından zarar etmiyor. Ben göz yummam, görmezlikten gelmem. Ahbap çavuş ilişkisine izin vermem. Herkes dürüst olacak. Gırtlağından haram geçirene izin vermem. 3 aya gider dediler, gitmedim, 6 aya gider dediler gitmedim. Bu algı operasyonlarına taviz vermeyeceğim. Ben gitmem bir yere. Böyle bir borç batağı, böyle bir personel sarmalı içinde bu gelen adam korksun gitsin dediler. Gitmem. Hizmet için geldim. Ben Malatyalıyım, bir yere gitmem. Biz biraz barışçıl davrandık, korktuk sandılar. Bazıları biz uysal koyun zannediyor. Bu borç bizim gözümüzü korkutmaz. Adamlar dükkân almak için kredi çekmişler. Kredi ile dükkân mı alınır? Halk Bankasından 600 milyon faizle para almışlar. Bununla da dükkân alınmış. Borç şimdi olmuş 4 milyar. Dükkânı satsak 400 milyon lira etmez. Dükkân almak için faizle para alınmaz. Mehmet Şimşek ile Cevdet Yılmaz ile bankalar ile görüştük. Bu borçları dondurduk. Sami Er Ankara’da diyorlar, tabi ki Ankara’da olmacam. Ankara’daki görüşmeler ile birçok işi başardık. Borçları öteledik, hibeler aldık, hizmetlerin yürümesi için uğraştık. Çok büyük hibeler aldık, ciddi yatırım sözleri aldık. Bunu Ankara’da ki görüşmelerimiz borçluyuz.”
