,
28 Nisan 2025
Malatya
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Malatya Kalite Haber Manşet PİS KOKULAR GELİYOR!

PİS KOKULAR GELİYOR!

Kenan Kaya

Son zamanlarda Malatya'dan pis kokular geliyor, hemde ne kokular. Bu kokular, inşaatların sebep olduğu, yâda koca şantiyeye dönen Malatya’mda kamyonların bıraktığı çamur kokuları değil. Siyasetin, Sivil Toplum Kuruluşlarının hatta Malatya’ya yön vermeleri gereken siyasilerin kokuları. Bir Oda Başkanı çıkıp açıklama yapıyor, (Tribüne oynamayın, yapılan işlerin önüne gidip resim çektirerek sosyal medyanızda paylaşıp siz yaptınız diye göstermeyin. Buna hizmet denmez) diye. Diğer bir Başkan çıkıyor berberler odasını kabul edip (Malatya ya hizmet yapıyoruz) diyor. Ama asıl mesele asıl konuşulacak konu şimdilik bu değil. Asıl mesele Malatya kamuoyuna yön veren, kamuoyunu bilgilendiren, kamuoyu için mücadele eden basınını kaybetmiş yâda kaybetmek üzere olmak…

Yıllar önce bıraktığım Malatya’mda koca koca adamlar “Kopyala yapıştır”, “Bülten gelsin, haber yapalım. Gazetecilik yapalım” moduna bürünmüşler. Hem de bir zamanlar takdir ettiğim, yollarında yürümeye özen gösterdiğim kişiler de buna dâhil olmuşlar. Beyler yok artık, böyle gazetecilik mi olur? Olmaz. Kopyala yapıştır da nedir? Buna olsa olsa postacı, benim tabirimle de ispiyoncu denir. Daha ileri gitmek istemem bundan sonrasını söylemeye gerek yok. Bekleyip, biri haber bülteni göndersin sonrada onu haber sitesi dediğim yerde kopyalayıp yapıştırmak gazetecilik değil olsa olsa duyurucu olmak olur.

Bırakın da bülten yayma işini sizin yerinize emirlerinde ki adamlar, yâda yandaşları yapsın. Sosyal medya o kadar gelişti ki, onlar bu mecralar ile istediklerini yapsınlar. Siz işinizi yapın. Bakıyorum, Malatya Haber siteleri, yâda sayfalarına hepsi benzer haberler hem de kelimesi kelimesine aynı. E, normal gelmiş bülten abilerim kopyalayıp yapıştırmışlar. Tabi hepsi dersek doğru olmaz, ama birçoğu bu moda bürünmüş. Malatya Valiliğinin kabul gördüğü 96 adet haber sitesi yâda kuruluşu var. Nereden mi biliyorum, bize gelen mailleri kimlere gönderdiğini saydım. İyi de yaptım. Ama bunlardan çoğu arada bir haber yapan, arada bir bülten birleştiren yâda tehdit ile veya yalvararak “açım” diyerek para isteyenler. Tabi şehirde gazetecilik yapan, mesleğine saygı duyup emeğini harcıyan arkadaşları tenzih etmek lazım...

Bir Belediye Başkanını tehdit etmek ne oluyor ya reklam vermiyor diye? Yâda bir Oda Başkanına gidip, ( Depremde zarar gördüm, param yok bana destek ol. İmkân sağla) demek ne oluyor? Ha vermedi mi, başkan size desteği, salla gitsin O’na hemen. Bu mudur gazetecilik, bu mu dur basın özgülüğü yâda kamuoyunun 4.ücü olmak? Ben o başkanların yada oda temsilcilerinin yerimde olsam hemen soruşturma başlattırırım. Şantaj ile para sızdırmaya çalışmaktan. Şimdi aranızda ki çatlak sesleri duyar gibi oldum. ( Hop kardeş, sen kimsin ne sıfatla bunları söylüyorsun?) diyenleriniz var. Ben mi henüz 16 yaşındayken bir zamanlar gerçek gazeteciliğin yapıldığı Malatya’mda rahmetli Haydar Karaduman’ın yanında mesleğe başlayan yıllarca bu yolda mücadele eden bir kardeşiniz yâda büyüğünüzüm. Yaptığım haberlerden dolayı İstanbul Genel Merkezine davet edilen ve yıllarca ulusal basında kalemini satmadan mücadele eden şimdi de Malatya kamuoyunda tarafsız habercilik yapmak için ortaya çıkan biriyim.

Hiç boşuna heveslenmeyin, benim görevim yalın ve tarafsız haber yapmanın kamuoyunun sesi olmanın yanı sıra Malatya basınımın arasına sızan bu asalakları da temizlemek. Ha bülten gazeteciliği yapan, yapıştır kopyala sistemini benimseyenlere bir şey diyemem. Onların tercihi ama onlarda habercilik yapmayarak vasat duruma düşüp kendilerini yok edecekler. Sizler mi? Bekleyin bakın neler yapacağım. Yok, öyle rüşvete sığınmak, yalakalık yapıp kendiniz acındırıp para istemek sonrasında alamayınca da haberinizi adeta silah haline dönüştürmek. Bakıyorum da boş bulduğunuz meydanda sallayıp duruyorsunuz. Hatta öyle ileri gidiyorsunuz ki, Malatya’da ömrü gazetecilik yaparak hem de gerçek gazetecilik yaparak geçen İsmet Yalvaç’ı dahi çiğköfteci olmakla suçluyorsunuz. Siz ve sizin gibilerin yaptıkları, isimleri bende saklı. Gerçi sizler de basında yer alan arkadaşlar da sizleri çok iyi tanıyorlar, ama gün gelir kamuoyu da tanır. Deşifre edersek yaptıklarınız ile. Siz kendinizi bir şey sanmayın o eleştiriden çok itham ettiğiniz tehdit ettiğiniz kişiler sizi kayde değre bulmuyorlar.

Malatya’nın gerçek eli kalem tutan, etrafında basın anlamında olan bitenlere sessiz kalan ama gazetecilik yapmayan dostlarımız sizlere tavsiyem ise bu asalakları aranızdan çıkartın. Amaçları reklamcılıksa gitsin reklamcı olsunlar, tetikçilikse aranızdan atın da gitsin benimsedikleri işlerini yapsınlar. Bakalım o zaman yapabilecekler mi? Birilerini tehtit ederek para sövüşlemeyi başarabilecekler mi? En büyük tavsiyem ve önerim ise geldiği günden beri Malatya için mücadele eden gecesini gündüze katan Malatya Valisi Sayın Seddar Yavuz’a. Valilik Basın bürosuna talimat verin o kişileri listeden çıkarsınlar, mail listenizdeki asalakları temizleyin ki, onlara bülten niteliğinde haberler gitmesin. Umarım beni anlıyorsunuz. Bugüne kadar Malatya’da birçok yeniliklere imza atan Seddar beyin bu konu hakkında da hassas davranacağına eminim.

Ve en önemlisi dostlarım, kardeşlerim ve abilerim lütfen aranızdaki dedikodular, sürtüşmelerden vaz geçip birlik olun kamuoyuna faydalı olmak için kurtulun şu kopyala yapıştır mantığında. Saygılarımla…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *