
Siyaset mi, Gerçek mi? Bu söz akla birçok soru getirir. Tabi ki konu Malatya değilse. Öncelik siyaset diyenler olur. Ben ise gerçek diyenlerdenim. Konu Malatya ise tamamen gerçek demek lazım. Bundan daha birkaç gün önce Veli Ağbaba’nın dediği gibi. CHP Malatya Milletvekili Ağbaba, Malatya’nın sorunlarının çözümü için Ak Parti ve MHP Milletvekillerine zeytin dalı uzatarak, “Eğer mesele Malatya ise, Malatya sorunlarını çözmekse birlikte CHP olarak ben çalışmaya varım” diye açıklamada bulunup büyüklük göstermişti. Bu bizi mutlu etti, heveslendirdi ve adım atmamız gerektiğini hatırlattı. Tıpkı defalarca gündeme getirip yazılar yazmamız sonrası Malatya Valisi Seddar Yavuz’un harekete geçmesi gibi…
Malatya asrın felaketi diye anılan bir deprem atlattı, şehrin üçte biri yok oldu. Yaklaşık 200 bin insan Malatya’yı terk etti. Ya etmeyenler, gitmeyenler? Malatya için mücadele edenler, Malatya’da yaşamak için mücadele edenler dedik. Şov yapmayı bırakın, Malatya için geceli gündüzlü çalışan Yavuz’un etrafında bütünleşin dedik. Dedik de ne oldu. Bunu duyan bir tek Sayın Vali oldu ve Malatya’daki Siyasi Parti temsilcilerini bir araya getirip Malatya meselesini masaya yatırdı, çözüm aradı, birlik çağrısı yaptı. Toplantıya katılan siyasi parti temsilcileri güzel güzel poz verip “tamam” dedi. Malatya için birlikte çalışacaklarını söyledi, bundan heveslenen Vali, Sivil Toplum Örgütlerini, Oda Başkanlarını bir araya getireceğini açıkladı. Ama devamı kocaman bir sıfır oldu siyasi cephede...
Tak, ortaya CHP Milletvekili Veli Ağbaba çıktı. “Malatya için birleşelim, Biz AKP ile MHP ile işbirliği yapmaya hazırız. Gelin Malatya sorunlarını birlikte çözelim” diyen Ağbaba dayanışma ve birlik çağrısı yaptı. Bu bizi öyle çok sevindirdi ki, Malatya için mücadele eden bir vekilin bu açıklamayı yapması heyecanlandırdı ve “Malatya’da Veli Ağbaba Gerçeği” yazımızı kaleme aldık. Evet, sevelim yâda sevmeyelim Malatya’da bir Veli Ağbaba gerçeği var. Tıpkı Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan gerçeği olduğu gibi. Biz severiz, yâda sevmeyiz ama gerçeği söyleriz. Sayın Ağbaba bu şehre hizmet ediyor, Bu şehir için mücadele ediyor. Kardeş Belediyeler sayesinde birçok hizmetleri var, CHP’li Belediyelere. Bizde bunları dillendirdik, Veli Ağbaba gerçeğini ortaya koyduk.
Sonuç mu? CHP İl Teşkilatı da bulunan bazıları dahi olmak üzere birçok kişi tarafından Veli Ağbaba adamı olmakla itham edildik. Hâlbuki kendisini hiç görmedik, tanımayız. Bizi suçlayanlar, önce “Ağbabacı” dediler sonra da CHP düşmanı dediler. Biz kimseye düşman değiliz ve olmayız da. Tarafsız gazeteciliğin verdiği ilkeler doğrultusunda haklıya hakkını vermeye çalışıyoruz, devam edeceğiz de. Bu sayfada belki 100 tane Ağbaba haberi yaptık, kimi yaptıklarını takdir eden, kimi de eleştiren, tıpkı CHP yönetimine yaptığımız gibi. Biz bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanına “Çorbacı Başkan” derken de, yaptığı hataları dillendirirken CHP yönetiminin hatalarını eleştirmeyi de gazetecik ilkesi gördük. Uyardık, dinlemediler. Söyledik anlamadılar, bizde yazdık. Tıpkı Doğanşehir’de olduğu gibi.
Haberci tarafsız olmalı, haberci cesur olmalı, haberci halk için haber yapmalı ilkemizden vaz geçmeyerek MHP’li Mehmet Fendoğlu’nun da yâda Ak Partililerinin de haberlerini yaptık. Kimiz zaman eleştirerek kimi zamanda haklı bularak, yaptıkları hizmetler için teşekkür ederek. Çünkü biz O yâda bucu değiliz. Biz halkın sesi olmak için, Malatya için mücadele edenlerdeniz…
Şimdi gelelim asıl meseleye. Sayın Ağbaba, kardeşlik birlik dayanışma çağrısı yaptı. Bizden de takdir aldı. Peki, ne oldu da siyaset öne geçti şu Ramazan gününde? Birlik beraberlik çağrısı yapan Ağbaba yoluna devam etmek varken, neden Ramazan gününde ayrıştırmaya gitmeyi tercih etti anlamadık. Sevelim yâda sevmeyelim, kabul edelim yâda etmeyelim bir Bakan Malatya’ya geliyor. Neden onun etrafında birleşmedik. Onu alıp ikizce’ye götürmedik. Hani İkizce önemliydi, onun için Mecliste bir araya gelmiş Bakan Kurum etrafında toplanmıştık. Hani kardeşlik çağrımız vardı. Ne oldu da bir Bakan’ın Malatya’da iftar buluşması yaptığı aynı gün ve saatte aynı şehirde Yakınca’da iftar buluşması yaptık. Hiç yakışmadı bu size Sayın Ağbaba. Biz sizden Bakan beyin davetine katılmanız, Malatya meselelerini konuşmanızı, dostça tartışmanızı hatta gelmişken alıp Haçovalıllar’ın yanına götürmenizi beklerdik. Daha sonra da hayrınızı, iftar programınızı yapmanızı..
Malatya’da sizin dediğiniz gibi siyaset değil gerçeklerin olduğu günleri yaşıyoruz. Gelin gerçekte buluşalım. Bakan yâda Ak Parti veya CHP umurumuzda değil. Bütünleşip kurtaralım artık Malatya’yı. Artık. Malatya’nın bir Metin Emiroğlu yâda Mevlut Aslanoğlu ruhuna ihtiyacı var. Bunu da siz sağlarsanız sağlarsınız siyasette. Malatya gerçeği Malatya’da siyasetinin dostluk ve kardeşlik içinde yürümesini bekliyor…