,
Malatya
Açık
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Malatya Kalite Haber Genel "SERVETİMİZ ANA BABA DUASI OLSUN"

"SERVETİMİZ ANA BABA DUASI OLSUN"

MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu, “Bu sadece bir tarımsal felaket değil, ekonomik ve sosyal bir krizdir. Don ile birlikte çiftçinin umutları da toprağa gömüldü” diyerek birliktelik ve dayanışmanın şart olduğunu söyledi. 11- 12 Nisan tarihinde Malatya’da dâhil birçok ilde yaşanılan zirai don olayı ile ilgili MHP Grubu adına konuşma yapan Fendoğlu, 50’ye yakın ilde zarar meydana geldiğini açıkladı. “Kayısıdan üzüme, elmadan çaya kadar tüm ürünler büyük zarar gördü” ifadelerinden sonra seferberlik çağrısı yaparak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Deprem Felaketi Üzerine Bir de Zirai Don Eklenince, Üreticilerimizin Mağduriyeti Katlanarak Büyümüştür. Zirai don yaşayan bölgelerimizin büyük bir kısmı 6 Şubat depremlerinde hasar almış dolayısıyla zirai don öncesinde de asrın felaketini yaşamış bölgelerimizdir. Deprem felaketi üzerine bir de zirai don eklenince bu bölgelerimizde yaşayan üreticilerimizin mağduriyeti katlanarak büyümüştür, dolayısıyla ülkemizde önemli tarım bölgelerinin içerisinde bulunduğu yaşanan bu felaketi sadece maddi açıdan değil, manevi açıdan da değerlendirmek zorundayız. Bir çiftçi topraktan sadece ekmek kazanmaz; o, hayatını, umudunu ve geleceğini toprağa bağlamıştır.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde 11-12 Nisan itibarıyla Malatya, Adıyaman, Elâzığ, Hatay, Sivas, Kayseri, Manisa, Ordu, Giresun, Erzincan, Isparta, Adana, Mersin, Kahramanmaraş ve sayamadığım diğer 36 ilimizde meyve bahçelerimiz ve tarım alanlarımız çok büyük zarar görmüştür. Başta kayısı olmak üzere üzüm, kiraz, elma, badem, fındık, şeftali, armut, domates, incir, erik, çay, zeytin ve ceviz gibi diğer meyve ağaçlarını, çiftçilerimizin yıllardır emek verdiği ürünlerini don bir gecede kurutarak toprağa gömmüştür. Meteorolojik verilere baktığımızda sıcaklık birçok bölgede 4 derecenin altında, ortalama sıcaklık ise o gece yaklaşık 50 ilimizde eksi 17 derece olarak tespit edilmiştir. Bazı bölgelerimizde ise son otuz yılın en düşük sıcaklıkları kaydedilmiş ve tarihimizin en büyük zirai don olaylarından biri yaşanmıştır. Bu ani ve şiddetli soğuklar meyve ağaçlarının özellikle çiçeklenme dönemine denk gelmiş, ürünlerde don yanığı, çiçek ve meyve dökülmesiyle birlikte meyve ağaçlarında hasara yol açmış ve etkisiz hâle getirmiştir. Üreticilerimizin verdiği bilgilere göre bazı bölgelerde zarar oranı yüzde 70 ile yüzde 90 arasında olup hasar tespiti devam etmektedir.

Tarım sektörümüz ciddi ekonomik kayıplar yaşamış; rekolte kaybı, üretici geliri düşüşü ve ihracat riski doğmuştur. Yaşanan bu olay sonucunda tarımsal üretimde ciddi verim kaybı oluşmuş, ülke genelinde gıda arzında daralma ve fiyat artışlarında risk ortaya çıkmıştır. Dünya kayısı ticaretinin merkezi olan Malatya'da kayısı ağaçları büyük zarar gördü, Manisa ve İzmir'de üzüm bağları don olayından ciddi ölçüde etkilendi. Manisa ve Ege Bölgesi'ndeki çalışmaları Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekilimiz Sayın Erkan Akçay Bey yakinen takip etmektedir. Bölge milletvekillerimizin de gelişmeleri yakından takip ettiğini... Niğde ve Karaman'da elma üretimi, Ordu, Giresun ve Düzce gibi Karadeniz illerinde fındık üretimi, Rize'de çay tarımı don nedeniyle zarar görmüş ve milletvekillerimiz yakından takip etmektedir. Bu sadece bir tarımsal felaket değil, aynı zamanda binlerce çiftçinin geçim kaynağını etkileyen ekonomik bir sosyal krizdir. Bu yaşanan don olayı bize bir kez daha şu gerçeği hatırlatıyor: İklim değişikliği artık uzak bir tehlike değil hayatın tam içindedir. Mevsimler kaymakta, sıcaklıklar öngörülmez hâle gelmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak On Birinci Kalkınma Planı'na eklenen iklim değişikliğine bağlı olarak tarım ürün desen değişiminin planlama çalışmasının hızlandırılması çiftçilerimiz açısından önem arz etmektedir.

Değerli milletvekilleri, bu süreç sadece Malatya'yı değil tüm Türkiye'yi etkileyen bir durum hâline gelmiştir. Peki, ne yapılmalı? Bu noktada hem araştırma yapılması hem de önleyici politikalar geliştirilmesi zorunlu hâle gelmiştir. Önerdiğimiz araştırmanın kapsamında önem arz eden hususları başlıklar hâlinde sıralayacak olursak 12 Nisan don olayının meteorolojik ve coğrafi analizi, zarar gören bölgelerin ürün bazlı raporlanması, erken uyarı sistemlerinin performans değerlendirilmesi, çiftçilerin hazırlık ve müdahale düzeylerinin ölçülmesi, zirai donla mücadelede uygulanan yöntemlerin etkinliği, gelişmiş erken uyarı sistemlerinin kurulması ve çiftçilere zamanında bilgi ulaştırılması, yağmurlama, sulama, sisleme, rüzgâr makineleri gibi aktif mücadele yöntemlerinin de yaygınlaştırılması, don riski yüksek bölgelerde geç çiçeklenen çeşitlerin teşvik edilmesi, çiftçilerimizi sürekli yaşanan don, dolu gibi afetlere karşı koruyacak, maddi anlamda yormayacak yeniden düzenlemeyle TARSİM poliçelerinin oluşturulması, çiftçilerimizin mevcut kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi, tarımda kullanılan sulama bedelinin devlet tarafından karşılanması ve elektrik ücretlerinin düşürülmesi, tarımsal faaliyetlerinin devam etmesi için çiftçilerimize faizsiz kredi imkânının sağlanması, Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından ayni desteğin; gübre, ilaç, mazot gibi bir sonraki üretim sezonunda ödenmek üzere imkân sağlanması, tarım sigortası TARSİM kapsamının genişletilmesi ve üreticilerin bu konuda bilinçlendirilmesi, yerel yönetimler ve üniversiteler arasında iklim tarımı iş birliklerinin artırılması.

12 Nisanda yaşadığımız bu felaket bize iklimle baş etmenin yolunun bilim, teknoloji ve iş birliğinden geçtiğinin göstergesidir. Çiftçilerimiz sadece ekonomik değil, aynı zamanda da moral ve destek de beklemektedir. Her şart ve koşulda yüce Türk milletini yalnız bırakmayan 'Benim aklım hep Türkiye'dir.' diyen Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin talimatları doğrultusunda çiftçilerimizin yaşadığı bu zorlu süreçte Milliyetçi Hareket Partisi olarak seferberlik ilan ederek üreticilerimizin en zor günlerinde ülkemizin bel kemiği olan çiftçilerimizin yanında dimdik duracak ve onların güvencesi olacağımızı özellikle belirtmek istiyorum. Üreticilerimizin sorunlarının takipçisi olmak, çiftçi ve köylü bir aileden gelen biri olarak yaşadığımız toprağımıza, ekmeğimize ve üreticilerimize olan saygımızı pekiştireceğini önemle belirtmek istiyorum. Tarım ülkemizin bel kemiği, üreticilerimiz ise bu bel kemiğinin kahramanlarıdır. Bu yüzden, her anında yanlarında olmamız, onların mağduriyetlerini gidermemiz ve geleceğe dair umutlarını yeniden yeşertmemiz gerekmektedir. Bu doğrultuda, 11-12 Nisan zirai don olayının tüm yönleriyle araştırılması ve sürdürülebilir önlemlerin geliştirilmesi amacıyla önerdiğimiz bu çalışmaya desteğinizi bekliyorum. Başta Malatya, Elâzığ, Baskil, Elbistan ve Adıyaman'daki üreticilerimiz olmak üzere, tüm çiftçilerimizin yaşadığı mağduriyetlerimizin giderilmesi için Hükûmetimizin acil ve etkin adımlar atacağına olan inancımı belirterek Genel Kurulu ve siz değerli milletvekillerini saygılarımla selamlıyorum. Rabbim bir daha böyle afet yaşatmasın. Allah'a emanet olun. Servetiniz ana baba duası olsun.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *