
KENAN KAYA ( ÖZEL HABER) - Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Sadıkoğlu, deprem katıntıları ile boğuşan Malatya’nın zirai don felaketi ile yıkıma uğradığını belirterek Tarım ve Orman Bakan’ından destek istedi. Bakan Yumaklı’nın Malatya ziyareti sırasında, şehirin yaşadığı sorunları ve içinde bulunduğu durumu izah eden bir rapor sunan Başkan Sadıkoğlu afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini açıkladı. Aldığımız duyumlara göre bu istek Bakan tarafından kibarca ret edildi. Ak Parti İl Başkanı Ali Baklan'da Sadıkoğlu'nun tespitleri çerçevesinde aynı düşüncelerde olup Bakan'ın Malatya'ya gelmesinden bir gün önce basının karşısına çeçerek, Malatya'nın afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini ve kredi boçlarının iyileştirme yapılarak ertelenmesi gerektiğini açıklamıştı. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, 12 Nisan gecesi meydana gelen zirai don sonrası büyük zarar gören Malatya Kayısısında incelemeler yapmak üzere şehre gelen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'ya kapsamlı bir dosya sundu.
Dosyada üreticilerin ve Malatya ekonomisinin göreceği zararın giderilmesi için talepler ve çözüm önerileri yer aldı. Başkan Sadıkoğlu’nun sunduğu dosyada yer alan talepler şu şekilde;
“- 7269 sayılı Afetler Kanunu uyarınca, tarım ürünlerinin üçte birinden fazlasının zarar görmesi hâlinde afet bölgesi ilanı mümkündür. Malatya’daki zararın boyutu bu eşiği aşmıştır. Bu nedenle ilimizin “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilmesini talep ediyoruz.

- Don, yalnızca meyveleri değil, ağaçları bütüncül olarak etkiledi. Üreticimiz önümüzdeki en az 2 yıl bahçeleri için daha fazla bakım yapması gerekiyor. Bu sezonun borçları varken, yeniden gübre, ilaç, mazot, işçilik maliyetleri ile çiftçimizin baş etmesi mümkün değil. Bu kalemlerde azami destek sağlanmalıdır.
- Bir sonraki hasada yaklaşık 1,5 yıl var. Geliri kayısıya bağlı çiftçilerimiz bu dönemde ayakta kalabilmek için faizsiz ve uzun vadeli krediler sunulmalıdır.
- Mevcut borçlar felaketin yüküyle daha da ağırlaştı. Üreticimizin tarımsal borçları en az 2 yıl ertelenmelidir.
- Ürün taahhütlerini / siparişlerini yerine getiremeyecek ihracatçı üyelerimizin karşılaşacağı yaptırım ve sorunların bertaraf edilmesi için ilgili bakanlıklarımız ve kurumlarımız tarafından gerekli destek sağlanmalıdır. Bu firmalarımıza bu süreci atlatabilmeleri için faizsiz / uygun koşullu kredi imkânları tanınmalıdır.
- Kayısıyla doğrudan ilgili zirai ilaç, gübre, çadır, branda, makine ekipman ve nakliye başta olmak üzere ilimizde kayısı üretimine bağlı tüm sektöreler desteklenmelidir.
- Yaşadığımız don felaketi, Malatya gibi deprem illerine ikinci büyük afeti yaşattı. Bölgemiz henüz depremin yaralarını saramamışken daha derin bir yara aldı. Bu nedenle ilimiz için daha fazla kaynak ve özel destek sunulmalıdır.”

Ak Parti İl Başkanı Ali Bakan'da Tarım ve Orman Baknaı Yumaklı'nın Malatya'ya gelmesinden bir gün önce basının karşısına çıkıp, "Sayın Bakanımız ile bizzat görüştüm. Malatya'ya davet ettim. Kendisi gelecek ve yerinde incelemelerde bulunacak" müjdesi vermişti. Bir soru üzerine Malatya'nın afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan, "Büyük ihtimalle bu olacak. İkincisi çiftçilerin Ziraat Bankası ve kooperatiflere kredi borçları var. Borçlar ertelenirken iyileştirmelerin yapılamsını talep ettik. Biz sahadan gelen 7 tane talebi Sayın Bakan'a ilettik. En başta gelen talep, afet bölgesi ilkan edilmesi ve kredilerin ertelenmesi. Hükümetin gereğini yapacağını buradan söylüyorum" açıklamarında bulunmuştu. Bakan'ın bu söylemlerini Tarım ve Orman Bakanı boşa düşürdü. Zarar tespit sonrasında zararların karşılanması dışında bir söz vermedi.

Sadıkoğlu ve Ak Parti İl Başkanı Ali Bakan'ın yanı sıra bazı Oda Başkanları da Malatya’nın ayrıcalıklı görülmesi gerektiğini, deprem bölgesi olduğundan “Doğal afet bölgesi” ilan edilmesinin şart olduğunu söyleyerek çiftçilerin borçlarının faizsiz olarak uzatılmalarını istediler. Basına kapalı yapılan toplantıda, konuşan Bakan Yumaklı toplantıda yer alan bazı kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, don felaketinden dolayı üreticinin yalnız bırakılmayacağını belirterek afet ve kredi erteleme talebini geri çevirdi. Aldığımız duyumlara göre devletin Dünya Bankası Afet Fonundan para temin ettiğini belirten Bakan, “Zarara uğrayan üreticilerimiz zararları oranında mutlaka desteklenecektir. Zararları karşılanacak, ekiplerimiz de her daim çiftçinin yanında yer alacaktır. Bu felaketten de devletin desteği ile birlikte ayağa kalkacağız” ifadelerini kullandı. Fakat Bakan’ın Afet bölgesi istemine ise, “Malatya’da yaklaşık 60 bin kadar üreticimiz zarar gördü. Ülke genelinde ise 650 bin civarında. Borç erteleme, faizsiz uzatma ve afet bölgesi ilan etmek mümkün değil. Bunu bir tek Malatya için yapamayız. Diğer türlü de devlete çok ağır bir yük olur” diyerek geri çevirdiği öğrenildi.

2 YIL KAYISI’DA SIKINTI VAR!
Zirai Don sonrasında Malatya’da çalışmalar ve hasar tespitleri devam ederken, Turgut Özal Üniversitesi Kayısı ve Kayısı Ürünler Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi de günlerce çalışma ardından bir rapor hazırladı. Uzmanların bizzat sahaya inerek kayısı bahçelerinde yaptıkları incelemeler sonrası hazırlanılan rapor Malatyalı’yı üzeceğe benziyor. Rapora göre yüzde 100 zarar tespiti yapılırken, ağaçların aldığı zarardan dolayı iki yıl üretim veriminin düşeceğinin de altı çizildi.
“Meydana gelen zirai don şiddeti itibari ile mevcut yılın ürün kaybının yanı sıra ağaçlarda bazı fizyolojik düzensizliklere yol açarak talip eden yıllardaki ürün miktarlarında azalma görülecektir” ifadelerinin kullanıldığı rapor da şu ifadelere yer verildi:
“Kayısı, iklim koşullarına karşı oldukça hassas bir bitki olup, özellikle ilkbahar aylarında meydana gelen ve zirai don oluşturan sıcaklıklara karşı oldukça hassastır. Kayısı yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı Malatya, Elazığ (Baskil, Ağın, Keban), Kahramanmaraş (Elbistan) ve Sivas (Gürün) illerinde 12.04.2025 tarihinde sıcaklık ölçüm değerleri -13,9 °C ile 1,5 °C ile arasında gerçekleşmiştir. Bununla birlikte sonraki gün olan 13.04.2025 tarihinde ise sıcaklıklar -4,8 °C ile 2,3 °C arasında ölçülmüştür.

Kayısı ağaçlarının çiçeklenme ve meyve tutumu dönemlerinde yaşanan bu sıcaklık düşüşleri, ilk incelemelere göre %100'e yakın oranda ürün kaybına neden olarak çiftçilerin gelirlerini ciddi şekilde azaltabilecek boyutlara ulaşmıştır. Meydana gelen zirai don, şiddeti itibari ile mevcut yılın ürün kaybının yanı sıra ağaçlarda bazı fizyolojik düzensizliklere yol açarak takip eden yıllardaki ürün miktarını da azaltabilecek düzeydedir.”
Üniversite tarafından hazırlanan raporda, meyve ağaçlarında zirai don sonrası doku zarar vb. durumların görülebileceği ve hastalıklara karşı direncinin düşeceği belirtildi. Ayrıca zirai mücadele ve yıllık bakım faaliyetlerinin teknik talimatlara göre aksatılmadan yapılması gerektiği vurgusu yapılrıken, "Ağaçlarda zirai don neticesinde doku zararı, sürgün kurumaları, anormal sürgün çıkışları gözlenebilecektir. Ayrıca dal ve gövdede oluşabilecek don çatlakları neticesinde bakteriyel ve fungal hastalıklarda artış ile birlikte ağaçlar hassaslaşacak hastalık ve zararlılara karşı tolerans düşecektir. Yeni tesis edilen bahçelerde ve fidanlıklarda fidan kurumalarının yaşanması beklenen sonuçlar arasında yer almaktadır. Yetiştiricilik bölgelerinde büyük oranda ürün kaybı yaşanacağından zirai mücadele ve yıllık bakım faaliyetlerinin teknik talimatlara göre aksatılmadan yapılması gerekmektedir.
Yıllık bakım işlemleri ile zirai mücadele açısından yapılması gereken faaliyetler için zararın tüm boyutlarının belirlenmesi önem arz etmektedir. Bunun için de 2 haftalık bir sürenin yeterli olacağı değerlendirilmektedir. Merkezimiz, Ziraat Fakültesi ile birlikte konu ile ilgili bilgilendirme faaliyetini en kısa sürede gerçekleştirecektir. Yaşanan zirai don olayının neticesi olarak 2025 yılı kayısı rekoltesinde büyük miktarlarda düşüş olacağından piyasa fiyatlarında önemli değişkenlikler gözleneceği değerlendirilmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri tarafından gerçekleştirilen zarar tespit çalışmaları tamamlandığında zararın boyutları daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bu süreçte üreticilerimizin, resmi kurumlar ile TARSİM ihbar hatlarına gerekli ihbarlarını yapmaları önemlidir. Zirai don nedeni ile zarar gören üreticilerimize ve ülkemize geçmiş olsun” ifadeleri de yer aldı.
RAPORA VE VERİLEN BİLGİLERE LİNKİNDEN ULAŞABİLİRSİNİZ
https://kaugem.ozal.edu.tr/contentFiles/17446561520.MT%C3%9C%20%20Z%C4%B0RA%C4%B0%20DON%20RAPORU.pdf
